Hatay'da Yaşam Mücadelesi: Deprem Enkazından Yeni Bir Hayat

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem Türkiye’yi derinden sarstı. Hatay, felaketin merkez üssü oldu. Resmi rakamlara göre 53 binden fazla insan hayatını kaybetti. 11 ili etkileyen bu yıkıcı felaket, 13 milyon insanın yaşamını doğrudan değiştirdi.

Depremin ikinci yılında Hatay’da inşaat çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğü görülüyor. Ancak toz bulutu ve yeniden inşa süreci halkın günlük yaşamını oldukça zorluyor. Vatandaşlar, “İki yıldan beri tozun içinde yaşıyoruz” diyerek durumun zorluğuna dikkat çekiyor.

Hatay’da Depremin Derin İzleri

Hatay, depremin en ağır yıkımı yaşadığı şehirlerden biri. Antakya’nın merkezine gidildiğinde yıkım, enkaz kaldırma ve inşaat çalışmalarının neden olduğu yoğun bir toz bulutu dikkat çekiyor. Bu durum sağlık sorunlarına yol açıyor. Konteyner kentte yaşayan Hatice Öz, “Toz nedeniyle çocuklarımız dışarı çıkamıyor, sağlığımız bozuldu” diyerek yaşadıkları zorluğu anlatıyor.

Rezerv Alan Tartışmaları

Hatay’da yeniden yapılan konutların büyük bölümü rezerv alanlara inşa ediliyor. Ancak bu durum, bazı hak sahipleri için belirsizlik ve mağduriyet anlamına geliyor. Orta ve az hasarlı binaların yıkılması nedeniyle mahkemeye başvuran birçok vatandaş, adalet arayışını sürdürüyor.

78 yaşındaki Cemil Çakır, müstakil evinin rezerv alan kapsamında yıkılacağını öğrendiğinde mahkemeye başvurduğunu belirtiyor: “Tek istediğim, evimin olduğu gibi kalması. Başka bir şey istemiyorum.”

TOKİ Konutları Umut Oluyor

Deprem sonrası orta hasarlı bir eve taşınan Ceyhan ailesi, yaşadıkları tedirginlik nedeniyle TOKİ’nin deprem konutlarına taşınma kararı aldı. Sündüs Betül Ceyhan, “Eşim vardiyalı çalışıyordu, gece eve yalnız kalınca sürekli endişe yaşıyordum. TOKİ konutlarına taşınınca rahatladık, binalar çok sağlam yapılmış” diyor.

Mücadele Devam Ediyor

Hatay’da yeniden inşa süreci tüm zorluklara rağmen devam ediyor. Bölge halkı, yeni konutlara geçmeyi dört gözle beklerken, kayıplarının acısını da yüreklerinde taşımaya devam ediyor. Depremin yarattığı tahribatı onarmak ve eski günlere dönmek için verilen mücadele, her geçen gün daha büyük bir anlam kazanıyor.