Antakya’daki Atilla Eren Apartmanı Davasında Tahliye Talebi

Hatay’ın Antakya ilçesinde, 6 Şubat depremleri sırasında çöken Atilla Eren Apartmanı davasının duruşması Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 219 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan facianın ardından başlayan davada, tutuklu sanık müteahhit Hikmet Günsay, kendisinin herhangi bir kusuru olmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu.

Müteahhit Günsay: "Depremin Şiddeti Göz Ardı Ediliyor"

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında Hatay’ın Ekinci Mahallesi’nde yer alan Atilla Eren Apartmanı’nın çökmesi, bölgedeki en büyük trajedilerden birini yaşatmıştı. Duruşmaya sanık ve müşteki avukatlarının yanı sıra, hayatını kaybedenlerin yakınları da katıldı. Duruşma, sanıkların savunmalarını yapmasıyla başladı ve tutuklu sanık Hikmet Günsay, SEGBİS üzerinden bağlanarak önceki duruşmada yaptığı savunmaya eklemelerde bulundu.

Günsay, binanın inşa süreciyle ilgili önemli noktaları dile getirdi. Bilirkişi raporunda, binanın zemininde su dolması nedeniyle yapılaşma öncesinde iyileştirme yapılması gerektiği vurgulanmıştı. Bu duruma değinen Günsay, “Sütçü İmam Üniversitesi’nden alınan rapora göre, zemine güçlendirme yapılması gerekiyordu. Ancak bize sunulan raporda zemine onay verilmişti. Bu konuda sorumluluk jeoloji mühendisi ve yapı denetim firmalarına aittir. Ayrıca depremin şiddeti göz ardı ediliyor. Benim burada bir kusurum yok, bu nedenle tahliye edilmemi talep ediyorum,” dedi.

Şantiye Şefi Konusundaki Tartışmalar Devam Ediyor

Müteahhit Hikmet Günsay’ın kızı Buket Günsay, duruşmada bir kez daha şantiye şefi olarak görev yapan Ahmet Azus’un fiilen şantiye şefliği yaptığına dair iddialarda bulundu. “Resmi olarak şantiye şefi olarak görünen Ahmet Azus, aslında fiili şantiye şefiydi. Bir önceki duruşmada adı geçtiğinde, yurt dışına kaçtı. Bu, işin ne kadar kusurlu olduğunun bir göstergesi,” diyen Buket Günsay, bu durumun sorumluluğunun da şantiye şefine ait olduğunu ifade etti.

Firari Sanık Cambaz Davaya Katılamadı

Atilla Eren Apartmanı’nın inşaat sürecinde yer alan bir diğer önemli isim ise, hakkında yakalama kararı bulunan Ahmet Cambaz’dı. Cambaz, 2018 yılında müteahhit Hikmet Günsay’ın maddi zorlukları nedeniyle projeyi devralmıştı. Cambaz’ın avukatı, müvekkilinin projede herhangi bir sorumluluğu olmadığını öne sürerek, sözleşmelerin Cambaz adına Ersan Dalyan tarafından imzalandığını belirtti. Ayrıca avukat, müvekkilinin ciddi sağlık sorunları yaşadığını vurgulayarak, “Ahmet Cambaz’ın bağırsakları ve dalağı alındı. Durumu kötüleşirse kanser riski ile karşı karşıya kalabilir,” şeklinde açıklama yaptı.

Duruşma, tarafların ifadelerinin alınmasının ardından ertelendi.