Muhammed Türe: Prematüre Bebekten Üstün Zekalı Mucide
Hatay'da prematüre doğan ve doktorların "yaşamaz" dediği 9 yaşındaki Muhammed Türe, matematik ve fen bilimlerine olan tutkusuyla dikkat çekiyor.
Hatay’da prematüre olarak doğan ve doktorların ’yaşamaz’ dediği 9 yaşındaki Muhammed Türe, zekası ve hayalleriyle dikkat çekiyor.
Reyhanlı ilçesinde yaşayan Muhammed Türe, 2015 yılında 7 aylıkken prematüre olarak doğdu. Doktorların ’yaşamaz’ demesine rağmen ailesinin özenle büyüttüğü Muhammed, hayata tutunmayı başardı. Muhammed, şimdiyse matematik ve fen bilimlerine olan tutkusuyla dikkat çekiyor. İnternetten izlediği videolarla kendi parfümünü üreten ve taşınabilir otonom robotlar üzerine çalışan Muhammed, imkanlarının kısıtlılığına rağmen hedeflerini gerçekleştirmek istiyor. Prematüre doğan ve doktorların yaşama şansı vermediği Muhammed, bugün hayal gücü ve zekasıyla herkesi şaşırtıyor.
Projelerinden birisinin otonom bir robot ve ona bağlı özel bir radar karıştırıcı olduğunu söyleyen 9 yaşındaki Muhammed, "En sevdiğim dersler matematik ve fen, düşünsel deneyler yapıyorum. Kendi parfümümü üretiyorum ve elimdeki imkanlarla maketler yapıyorum. Aklımda birçok buluş var ancak imkan eksikliği nedeniyle bunları gerçekleştiremiyorum. En önemli projelerimden biri, taşınabilir otonom bir robot ve ona bağlı özel bir radar karıştırıcı. Bu cihaz, yüksek frekanslarda sesler göndererek düşman radarlarının çalışmasını engelleyip, düşman askerlerinin başını ağrıtabiliyor. Şimdiye kadar 200’e kadar kitap okudum ve hayalim, tüm buluşlarımı hayata geçirebilmek" şeklinde konuştu.
Evladının 7 aylıkken prematüre doğduğunu ifade eden anne Sibel Türe, "Muhammed 7 aylıkken prematüre doğdu. Muhammed öncelikle küçük bir profesör, öyle söyleyebilirim. Doktorlar ’yaşaması bile mümkün değil’ demişti. Çok şükür rabbim ona ömür verdi ilk 9 aylıkken konuşmaya başladı, ezber yapmaya başladı. Bildiğimiz bütün duaları, duyduğu her şeyi ezberlediğini gördük. Acaba normal midir dedik çünkü biz onu ortama soktuğumuz zaman otururdu böyle sohbet ettiği zaman herkes onun bebek mi büyük mü olduğunu anlayamazdı. Onun dışında sürekli hayal kurardı. ’Beni Selçuk Bayraktar’la tanıştırın’ diye, ’ben onunla görüşmek istiyorum, ona anlatmak istediğim projelerim var’ diye. Kendi parfümünü yapıyor, kendi imkanlarınca bir şeyler yapmaya çalışıyor. Normal bir doktor kontrolüne gittiğimiz zaman bile çocuğu gören doktorlar diyor ki ’bu çocuk çok üstün zekalı’ diyorlar. İlk 4 yaşında anasınıfına başladığı zaman öğretmeni beni aradı ’çocuğunuzla ilgili bir konu var gelir misiniz’ dediler, görüştüğümüz zaman bana ’çocuğunuza öğretecek hiçbir şeyim yok, çocuğunuz zaten her şeyi biliyor’ dedi. Depremden sonra İstanbul’a gittik. İstanbul’da 2’nci sınıftayken çok zorluk çekiyordu. Sürekli ’anneciğim ben sınıfta sıkılıyorum’ diyordu. ’Sürekli bildiğim konuları anlatıyorlar’ demişti. Biz onu dünyaca ünlü beyin cerrahına götürdük. Bütün filmleri, röntgenleri, MR’ları çekildi. Oturup 1 saate yakın Muhammed’le sohbet ettikten sonra doktorun bize söylediği şey şuydu; ’sizin çocuğunuz çok özel bir çocuk, üstün zekalı, yani siz bu çocuğun iyi bir yerlere gelmesini istiyorsanız ona destek olmanız lazım’ dedi. ’Üstün zeka testi yaptırın’ dedi" ifadelerini kullandı.