Figen Çalıkuşu: "Maarif Modeli'ni İptal Edin, Dava Açın! Bu Vatandaşlık Görevimiz!"
Hukukçu Figen Çalıkuşu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ni sert bir şekilde eleştirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın son hamlesi “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” günlerdir tartışılıyor. Tartışmaya Hukukçu Figen Çalıkuşu da bir köşe yazısıyla katıldı. Söz konusu müfredatı inceleyip Karar’daki köşesine taşıyan Figen Çalıkuşu, “Her birimiz Maarif Modeli için dava açabiliriz…” başlıklı yazısında “Bu ülkenin her bir ferdi bir dilekçe ile bu modelin iptali için dava açmak hakkına sahip. Bu bizim vatandaşlık görevimizdir” dedi.
Söz konusu müfredatta “Türkçemizin öğretimi ve geliştirilmesi, eğitim sistemimizde temel bir politika olarak yer alır” yazdığına dikkat çeken Figen Çalıkuşu, ‘Türkçemizi, Arapça “maarif’ modeli ile geliştireceğiz. Tam AKP işi… ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin eğitim felsefesinin özü ‘yetkin ve erdemli insan’ yetiştirmekmiş. Bu yönetim ‘erdemli’ insan yetiştirecek… Dalga geçer gibi…” ifadelerini kullandı.
MÜFREDATTA ERDEM - HAYATTA KÖTÜLÜK
Türkiye’nin küresel organize suç endeksinde Avrupa birincisi, yolsuzluk algı endeksinde 180 ülke arasında 115. olduğunu hatırlatan Figen Çalıkuşu, “Erdemli olanların cezalandırıldığı, ahlaksızlığın ise ödüllendirildiğini gören öğrencinin okulda anlatılanlar mı aklında kalacak yoksa sosyal hayatta yaşayıp süzdükleri mi? Müfredatta erdem ama hayatta kötülük” dedi.
AKP MÜFREDATA 18 KEZ MÜDAHALE ETTİ!
AKP’nin eğitim müfredatına 18 kez müdahale ettiğini ama 22 yılda beceri-bilgi odaklı bir başarı programının kıyısına bile yaklaşamadığını vurgulayan Çalıkuşu, Pisa testinden devam vurdu ve yazısına şöyle devam etti:
“Türkiye’de eğitimin kalitesini en doğru değerlendiren ölçü ne?
Pisa testi….
Pisa testi ne?
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından 81 ülkede 15 yaşındaki öğrencilerin kazandıkları bilgi ve becerileri değerlendiren Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı…
Kısacası öğrenci ne öğrenmiş ve bu öğrendiklerini hayata uygulama kapasite ve becerisi nedir?
Bu nedenle de öğrencilerin 21’inci yüzyılda hayata hazır olmaları için gerekli temel becerilerini, analiz ve sorgulama kapasitelerini ölçer…
Birkaç ay evvel 2022 yılı sınavlarının sonucu açıklandı.
Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 39’u temel yeterlik düzeyinin altında….
Her on öğrenciden dördü temel matematik yeterliklerinden yoksun…
Okuma alanında da öğrencilerin yüzde 29’u temel beceri düzeyi altında…
En korkuncu her 10 öğrenciden üçü okuduğunu anlamıyor.
Eğitimciler, ‘Türkiye’de öğrencilerin azımsanmayacak bir kısmının okuduğunu anlamadıklarını, kısa bir metinde gerekli bilgiyi bulamadıklarını ve anlam çıkaramadıklarını’ belirtiyor.
2022 Pisa sonucu, okuma becerisinden yoksun öğrencilerin diğer derslerde de başarısız olduğunu ortaya koyuyor.
22 yıllık AKP iktidarının bizi getirdiği yer burası… Ortalığı ayağa kaldıran yeni müfredat işte bu ortamda çıkageldi.
‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin akıldaneleri eğitimdeki bu çöküşe de dünya ile rekabet şansı verilemeyen çocuklarımızın geleceğine de hiç aldırmıyorlar anlaşılan.
Ataması yapılacak 20 bin öğretmenin branş dağılımına baktım…
‘Sınıf öğretmenliği için 3 bin 263, özel eğitim öğretmenliği için 2 bin 499, rehberlik bin 597, din kültürü ve ahlak bilgisi 1 bin 594, İngilizce 968.’
Pisa sonuçlarındaki hezimete şöyle bir baksalardı ilk önce Türkçe öğretmeni, matematik öğretmeni atanırdı, değil mi?
En çok sınıf öğretmeninin atanması Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli için önemli bir hazırlık gibi… Ülkenin kuşaklarının bir rejimin ideolojisine göre biçimlenmesi ne büyük bir ıstırap.
Bu durum insanın canını çok yakıyor, çok acıtıyor.
Ama bilin ki çaresiz değiliz.
Bu yeni ‘Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli’ de daha öncekiler gibi muhtemelen yönetmelik değişikliği ile gelecek…
Burada dikkat….
Bu ülkenin her bir ferdi bir dilekçe ile bu modelin iptali için dava açmak hakkına sahip.
Bu bizim vatandaşlık görevimizdir.
Dünya ile rekabet edecek, bilgi çağı ve teknolojik gelişmeleri ıskalamadan, ayrımcı değerler yerine yaratıcı becerilerini kullanacakları, özgür bireyler olarak yetişecekleri bir eğitim sistemi çocuklarımızın hakkıdır.
Geleceğimizi yolsuz bir yönetimin ideolojik heveslerine kurban edemeyiz.”