Haber Hatay

Doğu Akdeniz, Göçmen Kuşların Stratejik Mola Noktası

Türkiye’nin sulak alanları, göçmen kuşlar için eşsiz bir mola yeri sunuyor. Adana ve Hatay’daki doğal alanlar, biyolojik çeşitliliği korumada kritik öneme sahip.

Türkiye, üç büyük kuş göç rotasının kesişme noktasında yer alarak dünya genelindeki göçmen kuşlar için eşsiz bir mola yeri sunuyor. Özellikle Doğu Akdeniz sahilinde yer alan sulak alanlar, kuşların uzun ve zorlu göç yolculuklarında hayati bir durak görevi görüyor. Bu alanlar, yalnızca kuşların dinlenip beslenmesini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bölgenin biyolojik çeşitliliğine önemli katkılar sunuyor.

Adana ve Hatay’da bulunan sulak alanlar, kuş göçü dönemlerinde milyonlarca kuşa ev sahipliği yapıyor. Yumurtalık, Tuzla, Akyatan ve Ağyatan lagünleri gibi Adana’nın önemli doğal alanları, kuşların enerji depoladığı başlıca noktalar arasında yer alıyor. Hatay’da ise Subaşı, Mileyha Sulak Alanı ve Reyhanlı Barajı, göçmen kuşlar için kritik bir öneme sahip.

Göç Rotalarının Kesişim Noktası: Doğu Akdeniz

Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürü Faruk Atmaca, Türkiye’nin göçmen kuşlar için taşıdığı stratejik öneme dikkat çekerek, ülkemizin 400’den fazla göçmen kuş türünü ağırladığını ifade etti. Atmaca, göç rotalarının Türkiye’deki önemini şu sözlerle vurguladı:

“Avrupa’dan İstanbul üzerinden Akdeniz’in doğusuna, Kafkasya’dan Artvin Borçka’ya ve Süveyş Kanalı’na kadar uzanan rotalar Türkiye’de kesişiyor. Bu durum, özellikle Doğu Akdeniz sahillerini göçmen kuşlar için en stratejik mola noktalarından biri haline getiriyor.”

Bu doğal geçiş noktaları, sadece kuşların değil, doğaseverlerin ve bilim insanlarının da dikkatini çekiyor. Göç dönemlerinde yapılan kuş gözlemleri, bölgedeki biyolojik çeşitliliğin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Sulak Alanların Korunması İçin 365 Gün Çalışma

Doğu Akdeniz’deki sulak alanların korunması, kuş göç rotalarının sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, Adana ve Hatay’daki sulak alanlarda yürütülen koruma çalışmaları, kaçak avcılıkla mücadele ve çevre bilincinin artırılmasına odaklanıyor.

Faruk Atmaca, koruma ekiplerinin yıl boyunca sahada aktif görev yaptığını belirterek şunları ekledi:
“Kaçak avcılık, sulak alanların işgali ve ekosistemi tehdit eden diğer faaliyetlere karşı yoğun önlemler alıyoruz. Bu çalışmalar, göçmen kuşların güvenle konaklayabilmesi için büyük önem taşıyor.”

Doğal Yaşam İçin Ek Destekler

Göçmen kuşlar ve diğer yaban hayvanları için yürütülen koruma çalışmalarına, Toros Dağları’nda kış aylarında sağlanan beslenme desteği ve yazın oluşturulan su yalakları da dâhil ediliyor. Bu uygulamalar, doğal yaşamın sürdürülebilirliğini desteklemek için hayati bir rol oynuyor.

Bunun yanı sıra, çevre bilincini artırmak ve kuş gözlemciliğini teşvik etmek amacıyla düzenlenen etkinlikler, toplumun bu konudaki farkındalığını artırmayı hedefliyor. 5 Ocak Dünya Kuş Günü, bu kapsamda önemli bir rol üstleniyor.

Türkiye’nin bu eşsiz ekosistemi, yalnızca göçmen kuşlar için değil, tüm doğal yaşam için kritik bir öneme sahip. Bu alanların korunması ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi, hem yerel hem de küresel ekosistem için hayati değer taşıyor.

Onurcan Kurtay
Onurcan Kurtay [email protected]
Yorum yapmak için tıklayınız 0
Yorum Yazın (Üye olmadan da yorum yazabilirsiniz)
Yorumlar