Barış Pehlivan Halk TV Binası Önünde Gözaltına Alındı!
Ekrem İmamoğlu’nun "Turpun Büyüğü" açıklamaları sonrası gazeteci Barış Pehlivan ve Serhan Asker gözaltına alındı. Süreç basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 27 Ocak tarihinde düzenlediği ve “Turpun Büyüğü” başlığını taşıyan basın toplantısında gündeme gelen bilirkişi S.B ile ilgili tartışmalar, yeni bir hukuki süreci beraberinde getirdi. CHP davalarına atanan bilirkişi S.B ile telefon görüşmesi yaptığı gerekçesiyle gazeteci Barış Pehlivan hakkında soruşturma başlatıldı.
Barış Pehlivan, yaptığı açıklamada, S.B ile yaptığı telefon görüşmesinde yalnızca haberin gerekliliği olarak cevap hakkı tanıdığını ifade etti. Ancak bu görüşme, hukuki bir süreç başlatılmasına ve gözaltı kararlarına neden oldu.
HALK TV BİNASI ÖNÜNDE GÖZALTINA ALINDI
Barış Pehlivan, Halk TV’de yayınlanan programı sonrasında kanal binasının önünde gözaltına alındı. Aynı saatlerde Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker de Ankara’da gözaltına alındı. Gözaltı süreci, basın ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Pehlivan, gözaltı işlemlerinin ardından İstanbul’da Vatan Caddesi üzerindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Serhan Asker’in ise Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne sevk edildiği öğrenildi.
GAZETECİLERDEN TEPKİ: “BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLİYOR”
Olayın ardından gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları, basın özgürlüğüne yönelik endişelerini dile getirdi. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Basın Konseyi, gözaltıların hukuki temellerinin kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurgulayarak sürecin şeffaf yürütülmesi çağrısında bulundu.
Ekrem İmamoğlu’nun toplantıda “Turpun büyüğü” ifadeleriyle işaret ettiği bilirkişi S.B’nin, CHP davalarındaki rolü ve bu süreçteki iddialar da kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bilirkişi S.B’nin hangi gerekçelerle bu davalarda görevlendirildiği ve sürecin nasıl ilerleyeceği merak konusu.
SÜREÇ NASIL İLERLEYECEK?
Barış Pehlivan ve Serhan Asker’in gözaltına alınma gerekçeleri ve haklarındaki iddialar konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmazken, avukatlarının konuyu yakından takip ettiği belirtiliyor.
Kamuoyunda yankı uyandıran bu gelişme, basın özgürlüğü ve hukuki süreçlerin şeffaflığı konusundaki tartışmaları tekrar gündeme taşıdı. Gelişmelerin önümüzdeki günlerde netlik kazanması bekleniyor.