Asya Piyasaları Pozitif Açıldı, Yatırımcılar ABD Verilerini Bekliyor
Asya piyasaları, ABD teknoloji devlerinin kazanç sezonunu başlatması ve Fed'in faiz indirimi beklentisiyle yükseldi.
Dün S&P 500 ve MSCI Dünya endeksinin son iki ayın en iyi performansını sergilemesi, Britanya'nın FTSE 100 endeksinin rekor seviyeye ulaşması ve Japonya çıkışlı MSCI Asya endeksinin ardından bu sabah Asya piyasalarındaki genel hava en pozitif.
Dün global piyasalara moral; Elektrikli araç üreticisi Tesla'nın yeni elektrikli araç modellerinin piyasaya sürüldüğünü duyurarak ABD teknoloji devleri için kazanç sezonunu başlatması ve General Motors’un beklenenden güçlü kar açıklaması ile gelmişti. Aynı zamanda dün iki yıllık ABD Hazine tahvillerinin 69 milyar dolarlık satışına yönelik güçlü talep, tahvil getirilerinin düşmesi ve doların zayıflaması, finansal koşulları gevşeten olayların bir araya gelmesiyle olumlu havanın artmasına yardımcı oldu.
MSCI'nın Japonya dışındaki Asya-Pasifik hisselerini içeren en geniş endeksi, hisse senetlerinin geçen haftaki sert satıştan sonra toparlanmasıyla %1 ve Japonya’da Nikkei’de %2 ve Hong Kong Hang Seng Endeksi %1,6 artış kaydetti. Yatırımcılar, kurumsal kazançların ötesinde, ABD gayri safi yurt içi hasıla rakamlarına ve ABD faiz oranlarının seyrini ölçmek için bu hafta sonuna doğru açıklanacak olan (Fed'in tercih ettiği enflasyon göstergesi) Mart ayı kişisel tüketim harcamaları verilerine odaklanmış durumda. Piyasalar şu anda Fed'in ilk faiz indirimini yapacağı eylül ayını fiyatlıyor ve bu yıl 43 baz puanlık indirim beklentisi var.
Piyasaların yıl başından 160 baz puan indirim bekletişinden şimdilerde 43 puan indirim beklentisine geçmesi, geçtiğimiz birkaç haftada Hazine tahvil getirilerini ve doları yükseltti, ancak girdi fiyatlarındaki artış nedeniyle ABD ticari faaliyetlerindeki zayıf talep Nisan ayında dört ayın en düşük seviyesine gerilediğini ve enflasyon oranlarının hafifçe gerilediğini gösteren verilerin ardından bu getiriler zayıfladı.
Şaşırtıcı derecede zayıf PMI rakamları (52,1'den bu ay 50,9'a düştü) ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte bir miktar ivme kaybedeceğini gösterdi. 10 yıllık Hazine bonolarının getirisi %4,613 düzeyindeyken, ekonomik verilerin ardından %4,568'e kadar geriledi. ABD para biriminin altı para birimine karşı ölçümünü yapan dolar endeksi 105,60'a geriledi.
Asya'ya teslim edilecek sıvılaştırılmış doğal gazın (LNG) spot fiyatının üç ayın en yüksek seviyesine yükselmesi Hindistan gibi fiyata duyarlı alıcılardan gelen talebi kısıtlamaya başladığına dair ilk işaretler görülmeye başlandı. Fiyattaki son artış, daha çok tedarik endişelerinden kaynaklandı; Orta Doğu'da devam eden çatışma, dünyanın üçüncü büyük LNG ihracatçısı olan Katar'dan yapılan sevkiyatların kesintiye uğrayabileceği endişelerini artırdı. Şu ana kadar bu korkular henüz gerçekleşmedi ancak Avrupa'ya giden gemiler, Yemen'in Husi grubunun, hiçbiri LNG olmasa da birçok gemiye füze saldırıları düzenlediği Kızıldeniz'den kaçındığı için LNG sevkiyatlarının maliyetleri arttı. Spot fiyatın bir kez daha mmBtu başına 10 doların üzerine çıkmasıyla, geçmişte Hindistan ve hatta dünyanın en büyük LNG ithalatçısı olan Çin gibi alıcıların alımlarını geri çekmesiyle sonuçlanan seviyelere ulaştı. Çünkü bu fiyat seviyelerinde ithal LNG'nin iç piyasadaki diğer yakıtlarla rekabet etmesi zorlaşıyor.
Petrol fiyatları, geçen hafta ABD ham petrol stoklarında sürpriz bir düşüş olduğunu gösteren sektör verilerinin ardından bu sabah biraz yükseldi. Bu talep açısından olumlu bir işaret olsa da piyasalar Orta Doğu'daki gerginlikten tedirgin olmaya devam ediyor. Brent ham vadeli işlemleri %0,06 artışla varil başına 88,47 dolara yükselirken, ABD West Texas Intermediate ham vadeli işlemleri %0,1 artışla varil başına 83,44 dolara ulaştı.
Manşet haberleri
Dünya Çelik Birliği (Worldsteel), Mart ayında küresel ham çelik üretiminin, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,3 düşüşle 161,2 milyon ton seviyesinde kaldığını açıkladı. Türkiye'nin üretimi ise yüzde 18,0 artışla 3,2 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Yılın ilk çeyrek döneminde global ham çelik üretimi yüzde 0,5 artışla 469,1 milyon tona ulaştı.
Türkiye üretimini yüzde 28,4 yukarı çekerek, en fazla artış gösteren ülkelerin başında yer aldı. Böylece üretim 9,5 milyon ton olarak gerçekleşti.
İstanbul Havalimanı Avrupa'nın lideri: Türkiye'nin havacılık altyapısına yönelik yatırımlarının bir neticesi olarak İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en çok uçuş sunan havalimanı oldu. Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Teşkilatı (Eurocontrol) verilerine göre, İstanbul Havalimanı, 2022'de olduğu gibi geçen yıl da Avrupa'nın en yoğun havalimanları arasında ilk sırada yer aldı.
Jeotermal elektrik santrali (JES) projeleri bulunan Geo Energy Holding’in CEO’su Selçuk Ilıkcan, Türkiye’nin 1.700 megavat kurulu gücü ile dünyada dördüncü, Avrupa’da birinci JES pazarına sahip olduğunu söyledi.
12 yıl sonra Irak'a ziyaret düzenleyen Erdoğan, "Kısa süre içinde somut birtakım adımlarla enflasyonu da artıran bu fahiş fiyatlara karşı mücadelemiz kesinlikle gerçekleşecektir" ifadelerini kullandı. "Önceliğimiz, birinci hedefimiz, tasarrufu kamu harcamalarında uygulamak, enflasyonu düşürmek, ekonomiyi rahatlatmak. Daha önce başardık, yine başaracağız" diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasının Bahar Toplantıları ile çeşitli etkinliklere katılmak üzere yaptığı ABD ziyaretindeki temaslarını değerlendirdi. "Türkiye'ye ilgi çok büyük. Sabah 7'den akşam 11-12'lere kadar toplantılara katıldığımız günler oldu. Türkiye'nin hikayesi zaten güçlü, büyük, gelişen bir ekonomi. Dezenflasyonla, yapısal reformlarla, mali disiplinle makroekonomik temelleri güçlendiriyoruz ve bu çok ilgi çekiyor. Onun için yatırımcı ilgisi tek kelimeyle mükemmeldi" dedi.
Vergi yasalarının geriye yürütülmesi tartışma yarattı. Ek verginin iptal talebini reddeden Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı vergi kanunlarının geriye yürütülmesi tartışması başlattı. TÜRMOB, bu karar ile birlikte anayasal vergilendirme ilkeleri, evrensel hukuk ilkeleri, mülkiyet hakkının ortadan kaldırılabileceğine dikkat çekerken, vergi kanunlarının geriye yürütülmesinin önünün açıldığını düşünüyor.
JPMorgan CEO'su Dimon, ABD ekonomisinin 1970'lere dönmesinden endişe ediyor. JPMorgan Chase CEO'su Jamie Dimon Salı günü yaptığı açıklamada, Amerikan ekonomisinin güçlü olmaya devam ettiğini ancak bir "stagflasyon" dönemine girebileceğini söyledi. Bankanın yöneticisi ayrıca mevcut jeopolitik durumun muhtemelen İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana "en karmaşık ve tehlikeli" olduğunu söyledi.